Sizin hayatınız değişmedi mi, haftanın başından beri? Aylan ile başladık. Üst üste şehitlerimize ağlıyoruz. Bu arada aklı başında olanlar kendilerine yeniden format atıyorlar. İç sesleriyle savaşıyorlar. Savaşı kazanamayanların ise ne yaptıkları gayet ortada. Yıkıp yakıyorlar. Klavye üzerinden vatanı kurtarmak kolay;… Read More ›
Genel
Okul açıldı, falan filan…
Okul açıldı… Felaket bir sabaha uyandık. Ege ortaokullu oldu. Kaç şehit var, belli değil… Ege sabah heyacanlıydı… 400 vekil çıkmamış, ondan bunlar olmuş… Duman şunu yaptı, bunu dedi… Şehit çocuğu maçta kukla gibi oynandı, yüzünden düşen 1000 parça… Ne yemek… Read More ›
Öyle yatma, ne olursun…
Doğdu, ‘hastane çıkış’ kıyafetlerini giydi. Sıcak evinde, annesinin yanında uyudu. Bazen uyumadı. Hastalandı, herkes seferber oldu, ilaçları alındı, iyileşti. Sulu gıda, katı gıda…Kardeş kıskançlığı. Küçülmüş kıyafetler. Yürüdü, yürümedi, konuştu, konuşmadı. Bebeklerin, çocukların, standart dertleri; hani o hiç aşılmayacak gibi, bir… Read More ›
Bunları yapın, ömrünüzü uzatın ! (Başkalarınınkini kısaltırken… :) )
Sadece işi düştüğünde sizi hatırlayan arkadaşınız aradığında, telefonu “Nasıl yardımcı olabilirim?” diye açın. İş yapmadan bütün günü geçirmeye çalışan yardımcınız otururken arkasına yastık koyun ve, “Çay ya da kahve ikram edebilir miyim?” diye sorun. Size sürekli Candy Crush teklifi gönderen yakınlarınızı… Read More ›
1 yaş üstü bebekler için İngiliz Kahvaltısı :)
Çoğu sabah kahvaltıda aynı şeyi yiyen Duman biraz tıngırdamaya başlayınca, başka ne verebilirim diye düşünmeye başladım. Birdenbire burnuma İngiltere’de au-pair olarak kaldığım evdeki sabahların kokusu geldi. Her sabah, ilgilendiğim çocuğun babası, ‘Porridge’ yapardı oğluna. İçine ne isterseniz koyabileceğiniz için, hem… Read More ›
Evlat yerine saksı yetiştirilmeli bu ülkede…
Yaklaşık 3 yıl boyunca düşünüp, görüp, duyup, okuyup…tek karar verdiğim şey bu. Lütfen Türkiye’de inandığı şeylerin arkasından koşmayan bir evlat yetiştiriniz. Haklıyı-haksızı umursamayan… Ağacı, çimeni sevmeyen… Anasını, babasını takmayan, “Ne var la, git kendi ekmeğini kendin al…” diyen. Özgürlük nedir,… Read More ›
100 yaşında bir kız çocuğunun Çeşme anıları
En son Ilıca’ya geldiğimde sanırım oğlumdan biraz büyüktüm. Çok yazım geçti, Ilıca’da…Kah bir sonraki Kumru’yu ne zaman yiyeceğimi düşünerek, çoğunlukta her bulduğum kitabın arkasına; veya hediye edilmiş daktilonun önüne saklanarak; en çokta büyümeyi hayal ederek geçirdiğim dolu dolu yazlarım…Annemi Yıldızburnu’ndaki… Read More ›
Tatil Günlüğüm-1, Duman Konakcı’dan (15 aylık)
Hayatıma neler oluyor, gerçekten anlamıyorum…Aslına bakarsanız hala biraz şoktayım. Herşey değişti…Herşey. Önce o tüylü , havlayan şey evden gitti !! İnanılmaz ama gerçek…Ben tam, “Oh, oyuncaklarım çalınmadan rahat rahat oynayacağım….” derken, bir de ne göreyim !! Annem en sevdiğim oyuncaklarımı… Read More ›
İskele babaları, Şam Babaları ve Babalar Günü
Hem anne, hem baba olmanın gerekçesi, boşanmak değil… Etrafıma baktığımda, boşandığı ve çocuğu yanında olduğu halde, anne bile olmakta zorlanan kadınlar olduğu gibi; evli ama sadece bir siluet olarak yaşayan adamlar da var. Babalar Günü geldiğinde, hepsi onore olabiliyor… O… Read More ›
O son 3 kilo !
“Hadi canım, sende !” “Gayet iyisin…” “Neyin varmış ki !” “Düşer kalırsın valla !! ” En sonunda kulağımı kapadım ve 1 ay önce kesin kararımı verdim…Doğum kilosundan aşağıya düşmek için herhangi bir diet yapmayan bendeniz, o son 3 kiloya sanki… Read More ›
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.