Duman ve Ege ile konuşmalar (1. Kısım)

İngilizce’de bir deyiş vardır: ‘Lost in Translation’. – Çeviride kaybolmak.

2 kelime ile bizi anlatıyor sanki.

İşte, Duman – Ege ve ben üçlemesinde; diyalogun tamamının kendi kendime olduğunu keşfettiğimden beri, bazen içimden bağırmak bazen de hiç konuşmamak geliyor. Neden mi?

Ben: ” Duman, emziğini yere koyma…”

Duman: “Ziziği yere goymaa…”

Ben: “Dumdum, bağırma…!”

Duman: “Dümdüm bayırmaaaa !!!!!” (bağırarak)

Ben: “Ege, yemeğini yedin mi?”

Ege: “…”

Ben: “Ege, üstünden çıkardıklarını kirliye atar mısın.”

Ege: “Pffff…”

Duman vızıldayarak oyuncak kutusunda bir şeyi çekmeye çalışıyor ama başaramıyor. Yanına gidiyorum. Parmağıyla kutunun içini işaret ediyor.

Ben: “Duman, hangisini istiyorsun?

Duman: ” Hangisiiiii…!!!!?

Ben: ” Bu mu?”

Duman: “Bu muuuuuu???” (vızıldama ağlamaya dönüşüyor.)

Ben: “Bu mu, peki?”

Duman: ” BU MUUUUUUUUU pökiiiiyyyy?” (bağırarak)

Ben: “Oğlum, bunu mu istiyorsun?”

Duman: “OOoolluğğuummmmmmm !!!!” (artık çığlık atarak)

😀 😀

Hatta bazen;

Ben: ” Canım çıktın mı işten?” (sms) – 18:42’de gönderildi.

Kutay: “…”

Kutay: ” Canım bir yarım saate kesin…” 19:50’de gönderildi.

Yani…İşte…

En iyisi ben susayım, siz anlayın 😀 😀

 

 



Kategoriler:Annelik, Çocuklar, Genel

sahincem

Mali Mevzular

Aç Kuzu

Daha iyi, daha kaliteli bir hayata aç kuzular için!

PSİKOLİK

İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Topluluğu

Hava Delisinin Not Defteri

Telefonunuzu çevirirseniz sağ yandaki menümüzü de görebilirsiniz, sizin için çok şahane bi menü hazırladık.

SİNEMATİK YEŞİLÇAM

Alternatif Sinema Kültürü Sitesi

%d blogcu bunu beğendi: