Şu aralar her yerde rastlıyoruz. “Sabah kalkar kalkmaz bir bardak ılık limonlu su için ! ” yazıları her yerde. Ve pek tabii çok faydalı; bu kadar kaynak atıyor olamaz.
Ben?
Denedim…Olmuyor…Neden mi?
- Kahveye ihtiyacım var: Gece yarım yamalak uyuduktan sonra sabah yapmam gereken pek çok şey var: Ege’yi okula göndermek ve kahvaltı hazırlamak, Kutay’ın ve Duman’ın kahvaltısını halletmek, Madiba’yı doyurmak gibi…Madiba’nın mamasını Ege’nin önüne koymamak için kahveye mümkün olduğunca hızlı ulaşmalıyım.
- Bağırsaklarıma salıncak kuruluyor: Büyük ihtimalle limonlu suyu içmenin amaçlarından biri bu olsa gerek; ama sabahın bir köründe, bunca işim varken, “Acaba tuvalete yetişemeyecek miyim?” sorusu bende stres yaratıyor.
- Tadına alışamıyorum : Eğer duş almıyorsam, ılık suya karşıyım. Ilık suya ne koyarsanız koyun, bence çok kötü. Hele bir de içinde limon oldu mu…Yok işte olmuyor.
- Kişisel defektimi ortaya çıkarıyor: Herkesin ‘yap’ dediği şeyi yapamıyorum…
- Aynı durum Yeşil Çay için de geçerli: Yeşil Çay da çok sağlıklı – ömür uzattığı bile söyleniyor…İçine limon at, limonu çıkar, bal koy, balı çıkar tazesini al…I-ıhh…
Yeşil Çayı da, sabahları limonlu su içenlere de saygım sonsuz; hatta özeniyorum…
Ama olmuyor…Olamıyor…
🙂
Kategoriler:Genel