‘İyi Aile Yoktur’ ?

Kitabı severek takip ettiğim bir blogger’ın  tavsiyesi üzerine alıp, 2 günde bitirdim. Bebek kitapları okumaktan, Ergenlik (!!) kitaplarına geçtiğim bugünlerde ara ara sizinle bu tür paylaşımlar da yapacağım.

Çocuğunuza karşı / ya da kendi içinizde çocuğunuzla ilgili parmak basamadığınız duygularınız varsa, kitabı okumanızı öneririm. Çünkü çocuğunuzda en kızdığınız şeylerin aslında size benzer yanları olduğunu, çocuğun benliğine saygı duyulması gerektiği, ve kendisiyle mutlu olmayan ebeveynlerin çocuğuyla da mutlu olamayıp, onları da mutlu edemediği gibi pek çok faydalı görüşü tartışıyor.

Çocuğa Saygı ile ilgili kısımda ise, her bir cümlenin altını çizdiğimi söylemek isterim.

Alice Miller’ın bir kaç kitabını okuduysanız, zaten ana fikrin oradan çıktığını anlayabiliyorsunuz. Ki, bu benim için büyük bir sorun değil.

Benim bu kitapla ilgili en büyük sorunum, ‘Çocuk İstismarı’ gibi ciddi; ve ülkemizde kanser haline gelmiş bu felaket olayın bana göre suyunun çıkarılması. Çocuğa yemek istemediği bir yemeği yemesini mi söylüyorsunuz? Çocuk istismarı yapmış oluyorsunuz. Çocuğunuza ‘Lütfen, Teşekkür ederim’ demeyi mi öğretiyorsunuz? Hop, yine çocuk istismarı. Evet, bunları yaparken, şiddet içerdiğinde istismar tabii ki oluyor; ama o zaman şiddet başlı başına zaten bir istismardır- içinde yer aldığı konu önemsizleşir. Konunun ‘Lütfen’ ve ‘Teşekkür ederim ile bir alakası kalmaz.

Bir görüşün altını çizmek için, sakız haline getirilmeyecek bir konu bu- en azından ülkemizin bu durumunda.

Yukarıda verdiğim, her evde, her seviyeden eğitimli / eğitimsiz ailede karşılaşılabilecek   – elbette buna zorlama/şiddet/ aşağılama karışmadığı durumlarda- anneyi ya da okuyucuyu, kendini ayıplamaya yöneltmesini hiç sevmedim. Kendini sorgulamaya varım- ama yazar bence burada bir kaç adım öteye geçiyor.

Her ülkede çoğu konuda olduğu gibi, ebeveynlik tutumu da farklılık gösterir. Eğer siz böyle bir kitap yazarken ‘Türk tipi’ aileyi, bir Amerikalı’nın gözünden eleştirecekseniz, o zaman tüm taşlar yerine oturmaz diye düşünüyorum.

Kendi farkındalığınızı geliştirmek için, kitabın, bana göre bazı aşırıya kaçmış noktalarını görmezden gelerek okumanızı öneririm. Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Sağlıklı bir ailenin, (‘Sağlıklı’nın altını çizmek istiyorum) bir gün içerisinde, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığı, anne-baba olarak, maddi-manevi kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atarak, çocuklarına elinden gelen en iyi ebeveynliği yapmaya çalıştığı bir ortamda, aşırılıklara gerek olmadığını düşünüyorum.

Kitabı okuyan pek çok kişi, kendi çocukluğunu ve kendi anne-babasıyla yaşadığı bazı travmaları sorgulayabilir; evet. Okuduğu her şeyi eleştirmeden kabul etmeye hazır pek çok ebeveyne, bu farkındalıkla nasıl başa çıkacaklarını da açıklamak gerekiyor bence. Yan odada çocuğunuza kapuska yedirip yedirmemek konusunda kitap sayesinde kararsız bir haldeyken, bundan 30 sene önce annenizin çalı fasulyesini yemezseniz, onun yerine terliği yersin demesine, istismar damgasını vurup, “Ben çocukken istismar edilmişim.” diye boşluğa saldığınız ebeveynden de bir süre pek bir hayır beklememek gerekir. -diye düşünüyorum.

 

 

 



Kategoriler:Annelik, Genel

Etiketler:, , , ,

sahincem

Mali Mevzular

Aç Kuzu

Daha iyi, daha kaliteli bir hayata aç kuzular için!

PSİKOLİK

İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Topluluğu

Eğitim Şart

Eğitime ve doğaya dair sesli düşünüyorum

Hava Delisinin Not Defteri

Telefonunuzu çevirirseniz sağ yandaki menümüzü de görebilirsiniz, sizin için çok şahane bi menü hazırladık.

%d blogcu bunu beğendi: