Benim aklımda çok yer etmiş bir olaydır bu. Geçen yaz hep birlikte sitenin parkındaydık ve Ege parkın ilerisinde (görüş alanımın dışında) arkadaşlarıyla futbol oynamaya gitmişti. Bende bizimkilerle laflıyor, bir yandan da diş fırçası büyüklüğündeki Duman’ı arabasında uyutmaya çalışıyordum. Birden nedense Ege’nin yanına gitmek istedim ve Duman’ı arkadaşlarıma bırakıp sahanın yolunu tuttum. İlk gözüme çarpan, sahanın girişini kaplamış bir kadındı ve bağırıyordu.
“Hey sen…! Gerizekalı !!!! Bana baksana !!”
Sahanın içinde sadece çocuklar vardı, ve ben sessizce ne olduğuna bakmak için kadının arkasına saklanıp dinlemeye başladım.
“Sen !!! Sarışın !!! Gel bakiim buraya !!”
Evet…Ege’ye bağırıyordu. Ege beni gördü, ben ona yavaşça “Şşşt…” yaparak benim orada olduğumu çaktırmamasını işaret ettim. Kulaklarım uğuldamaya başlamıştı ama…(Az önce bu kadın benim oğluma ‘Gerizekalı’ demişti…)
“Sen neden benim oğullarıma pas vermiyorsun? Sen futbol oynamayı bilmiyorsun, aptal mısın sen??!!!…” Sonra çocuklarına seslendi. “…Sakın buna pas vermeyin…”
İşaret parmağımla kadının sırtını öyle bir dürttüm ki, akşama çürümüştür herhalde..
“Siz az önce Ege’ye gerizekalı mı dediniz? ”
“Ama o pas vermi…”
“Neden çocukların oyununa karışıyorsunuz? Neden onların sorunlarını kendilerinin halletmesine izin vermiyorsunuz? Bu kapıdan derhal çekilin…Bırakın oynasınlar.” dedim.
Cevap ne olsa beğenirsiniz ? “Sizin gibi annelerin çocuklarının böyle olmasına şaşmamalı…” dedi.
O an gözümün önünden türlü sahne geçmedi değil…Bakışlarım ne hale geldiyse, kapıdan çekildi ve sonunda söylenerek uzaklaştı.
İşin en komik tarafı, biz bunları konuşurken çocuklar oyunlarına 1 dakika bile ara vermediler. Onlar kavga bile etmiyordu çünkü.
Tabii ki bu bana kalırsa aşırı bir örnek. Belli ki, o annenin başka sorunları vardı ve ben de arkasından gidip bir ton laf etmek istediğim halde yapmadım.
Çocuğa yapılan her haksızlıkta panter gibi kendimizi ortaya atarsak, onların kendini savunma; ve olayları kendi başına halletme kaslarının gelişmeyeceğini düşünüyorum ben. 3 yaş sonrasında Ege’de arkadaşlarını bana şikayet etmek gibi bir adet başlar gibi olmuştu, çok iyi hatırlıyorum. O zamandan beri, “Ben şikayet dinlemiyorum…” diyip uzaklaştım yanından. Evet, konuyu ‘şikayet formatında’ anlatmamasına cesaretlendirdim ve her zaman dinledim. Ona tavsiye verdim. Olayları arkadaşının gözünden anlattım. Üzüldüğünde sarıldım ve üzülmemesini söyledim. Ama hepsi bu kadar. Hiçbir zaman başka bir çocukla veya anne-baba ile Ege ile ilgili konuşmadım.
Bana göre doğrusu bu. Bazen sadece gidip ‘halletmek’ istiyorsunuz…Ama onların halletmesi gerekiyor ki; hayata hazırlansınlar. Değişik tepkilerin farklı sonuçlar doğurabileceğini öğrensinler.
Kendi kendine yeten bir insan olmak gibisi yok- ben de bana doğru gelen bir şekilde bunu öğretmek istiyorum…
Kategoriler:Çocuklar
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.