Bebeklerin oyun oynaması onlar için bir yapbozun parçalarını birleştirmek gibidir; sosyal, duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimleri için çok gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda bebeğinizle sizi daha da yakınlaştırır. Bu minik insanı tanımak için birlikte oyun oynamaktan daha iyi bir fırsat olamaz- o nedenle bir yandan eğlenirken bir yandan da onu gözleyin; nelere nasıl tepki verdiğini, ne kadar sabırlı olduğunu en iyi oyun oynarken öğrenirsiniz.

Bebekle oyun oynamakta, tekrar çok önemlidir. Pek çok oyun ilk oynadığınızda ona birşey ifade etmez. Onun için tanıdıklaştıkça hoşlanmaya başlayacaktır. Bir başka nokta da şu; bebeğinizin dikkat süresi, yaşına, moduna ve karekterine göre değişir. Bazen bir oyundan 20 dakika boyunca hiç sıkılmaz; bazen 2 dakika da dikkati dağılır. Oyun deyip geçmeyin 🙂 Dikkat edeceğiniz son bir konu ise; bazı bebekler çok kolay yorulurlar. Oyun oynarken ağlamaya başlarsa, daha sakin aktivitelere yönelmekte fayda var derim.

0-3 ay

Sürekli sırt üstü yatan ve nereye baktığını pekte anlamadığınız bu ufaklık nasıl oyun oynayacak ? 😀 Görme, duyma ve dokunma duyularına hitap ederek… Bu dönemde, bebeğinizin görüşünün bizimkine çok benzemediğini aklımıza koyarak, en çok siyah-beyaz renklerin karışımını algılayabildiklerini hatırlatayım. Monogram kartlar göstererek dikkatini bir süreliğine çekebilirsiniz.  3. ayın sonunda pek çok bebek kendilerine uzatılan oyuncaklara uzanabilir. Sallanan oyuncakların en revaçta olacağı dönem bu zamanlar, sanırım.

Bu dönemde benim bebeklerimin morali ne zaman bozuk olsa ben hep en sevdiğim şarkıları açarak onları kucağıma aldım ve dansettim. Yavaş hareketlerle, dairesel, yarım dönüşler ve bunun gibi. Bu ikisinin de çok hoşlandığı bir aktiviteydi. Dikkat edilecek noktalar, kafasını iyi tutmak ve onu hızlı sallamamak.

Diğer bir aktivite ise, eşarplarınızı, batmayacak türde varsa tokalarınızı, sakladığınız değişik türde kumaşları  yavaşça ellerine, ayaklarına ve yüzüne dokundurun. Değişik dokuları hissetmek her zaman ilgilerini çeker; aklınızda olsun.

4-6 ay

Bu dönemde daha çok seçim var. Genelikle bu aylarda nesneleri elleriyle kavrayabiliyor, ağızlarına götürebiliyorlar, hatta oturabiliyorlar. Aynı zaman da daha çok tepki verebildikleri için oyunlar daha zevkli hala geliyor.

Vanilla, nane, tarçın, hindistan cevizi gibi baharatları (gözüne ve burnuna kaçmasına izin vermeden) kendi elinize sürün ve burnuna yaklaştırın. Değişik kokuları koklamak onlar için çok farklı oluyor. Bir yerden sonra kendileri burunlarını uzatıyorlar- bu da sizi eğlendiriyor 🙂

Baloncuklar gerçekten her yaş bebeğin ve çocuğun bayıldığı bir aktivite olmuştur. Cilde zararı olmayacak türdekilerden bulup, dışarı çıktığınızda çevreye üfleyeceğiniz bir kaç balon onları zevkten dört köşe yapıyor.

“Seni yakalayacağım !”; yine bu aylarda başlayıp şu an benim nerdeyse 10 yaşındaki oğlumun bile yüzünü güldüren bir oyun. “Duman..orada oturuyormusun…Şimdi geliyorummmmm, çünkü seni öpeceğimmm…Ge-li-yo-ruuuuummmm..!!!” Sesinizin tonundaki değişiklik bile onları eğlendirir. Bunu tekrarladıkça daha ilk cümlede küçük arkadaşın ya dişsiz ya da tek tük dişli damağını görmeye hazır olun 🙂

Doktorların da tavsiyesiyle, bu aylarda bebeğinizin yüzüstü zaman geçirmesi çok önemli. Siz de onunla yere uzanın ve yumuşak bir havlu vb’nin üzerine yavaşça yüzüstü- sırtüstü döndürün. Hem eğlenceli, hem gerekli…Üstelik hala gaz sancısı çekiyorsa da faydası oluyor.

Ek olarak başının üstüne koyacağınız yumuşak objeler; halka, çorap vb onları uzun bir süre eğlendiriyor. Onları bulup aşağı atmayı çok seviyorlar.

Bir Jedi asla kılıcını bırakmaz ! 🙂

7-9 ay

Artık bebeğiniz oturma konusunda uzmanlaşmıştır- hatta emekliyordur. Nesneleri bir elinden öbür eline geçirmesi, düşen bir cismin yeryüzünden kaybolmadığını, düştüğü yerde olduğunu öğrenmesi açısından önemli gelişimlerin olduğu bir dönem.

Bebeğinizin elinde iki cisim olduğunda genellikle birbirine vuracaktır. O nedenle ses çıkarabilecek minik çanlar, metal kaşık, ufak bir tencere kapağıyla çok eğlenecektir.  Genellikle pişmiş bir spagettiyi önüne koyduğunuzda yanında bomba patlasa dönüp bakmayacağından emin olabilirsiniz 🙂 Pırıltılı kartlar, yumuşak toplar, halkalar, bu dönemde son derece kıymete biniyor.

Bu dönemde, sebep-sonuçla ilişkilendirebildikleri oyunlar ayrıca popüler. Düğmeye bastığında ışığın yanacağı, ya da müziğin başlayacağını gösterdiğinizde son derece ilginç buluyorlar. O nedenle, minik fenerleri, sesli oyuncakları tavsiye ederim. Ben genelde bu oyun için burnumu kullanıyorum 🙂 Eliyle burnuma basıp, “Düüüüttttt!!!” yaptığımızda bu 10 dakika kadar sürüyor. Evet, oyunun sonunda Rudolph gibi bir burnum olsa da, evet…ben eğlendirmek için buradayım 🙂

Hain kedilerin bu dönemde en çok sevdiği bir başka oyun ise, kendinize yumuşak bir yastıkla vurun. “Upppsssss !” diye kendinizi koltuğa bıraktığınızda nedense çok sinirleri bozuluyor 🙂

10-12 ay

Doldur- boşalt; bu dönem çok revaçta. Bir ayakkabı kutusuna oyuncak vs doldurun. Onları döküp tekrar toplamak, ve bunu en aşağı 15 kere yapmak hem motor becerileri için faydalı; hem de eğlendirici. Bunu kendi çantanızla, çamaşır sepetiyle geliştirebilirsiniz 🙂

Taklit yeteneğinin de oyunlara girmeye başladığını söyleyebiliriz. Komik sesleri üst üste çıkararak hem onları güldürün, hem de bir süre sonra aynılarını yapmalarını seyrederek siz gülün 🙂

Banyo zamanı da artık bir oyun yeri olmalı !!! Suyu doldurun ve oyuncakları atın ! Boş şişeler, yoğurt kaseleri, plastik bardaklar (bazıları batacak, bazıların yüzecek); delik deldiğiniz bazılarından sular akacak, ördekler yüzecek, eller suya vurarak yeni bir duyu keşfedilecek; ama en önemlisi çok eğlenilecek !

Unutmayın, bebeğiniz en çok siz gerçekten eğlendiğinizde eğlenir ! Bu nedenle siz de biraz ıslanmayı göze alacaksınız artık ! 🙂

İyi eğlenceler !!

Kategoriler:Bebekler

Etiketler:bebek oyunları, bebekler ne oynar, hazel bebek oyunu