Bazen kendimi dünyanın kuruluşundan beri varmışım gibi hissediyorum. Herşey bir toz ve gaz bulutuydu ve ben oradaydım…gibi. Yanlış anlamayın, karamsar düşünceler içinde değilim. Oturup saydım: Bugüne dek tam 10 ev, ‘Evim’ olmuş – 6’sı İngiltere’de…8 kez iş değiştirmişim – 5’i İngiltere’de…Yani diyeceğim, İstanbul’dayken bile değişip durmuş herşey.
Aslında hedef bugünlerdi; sadece ‘varmam’ biraz uzun sürmüş olabilir. Bu arada, çalışan anne oldum, evde çocuğuna bakan anne oldum; ‘Anne’ olmadığım zamanları hatırlamak ise bazen biraz güç oluyor. Sanırım o dönemi tanımlamam gerekirse, ilk aklıma gelen sözcük, ‘Spontane’. Çocuk yoksa plan yapmana gerek olmuyor uzun uzadıya. Canın bir yere mi gitmek istiyor, hop gidiyorsun. Havayı 10 kere kontrol etmen, küçük bir bavul hazırlaman gerekmiyor. Bir yere gidileceğinde, ilk aklıma gelenin ‘Acaba ne giysem?’ olduğu zamanları uzaktan hatırlıyorum. Tek başına bebeğini büyüten anne oldum, evli, mutlu, çocuklu, köpekli oldum…Au-pair oldum, başka bir ülkede ‘yabancı’ oldum, son 15 yıla dek apolitik bir insandım, artık politik oldum…Oldum da oldum…
Benim ‘orta’m hiç olmadı çok uzun bir zaman. Çalışırken deli gibi çalıştım, elimden ne gelirse yaptım, inatçıydım, hırslıydım. Evdeyken de hiç sıkılmadım. ‘Duvarlar hiç üstüme üstüme gelmez’ mesela. İçim nasıl rahat ederse, o işi ancak öyle yapabilirim.
Geçmişe çok dönmem, hayatı dramatize etmeyi sevmem ben. İnsan bazen bakıyor sadece, nereden geldiğine, ne çok yoldan geçtiğine…Geçirdiği evreleri atlatırken kendinden gurur duyup duymadığına…Gençken hep olmayı istediğim insan oldum mu? diye düşünürüm bazen ara ara. ‘Oldum’ diyemem, ama yoldayım bence.
‘Olmak’ demişken; hayatınızı seçtiğiniz insan belirler- her zaman eşiniz kadar mutlusunuzdur…Büyük konuşmamayı eşim öğretti bana; kendi ‘orta’mı bana bulduran tek insan o. Her zaman haklı olamayacağımı beni kırmadan o gösterdi. Bunu okuyan yakınlarım alınmasın ama; eleştirisi hakkında uzun uzadıya düşündüğüm tek kişi de yine eşim oldu.
Hayatta bazı insanlar sizdeki iyiliği ortaya çıkarıyorlar, bazıları ise kötülüğü…
“Oldum da, oldum…” diyorum ama evet, daha ‘ol’acak çok şey var. Mesela bir şeyi daha yeni oldum ! Blogger oldum ! Kendimi bildim bileli yazı yazarım ben, bugüne dek yazdığım bir çöpü bile başkasına göstermemişimdir. Yazdıklarımı internete koymak benim için hiç mi hiç kolay olmadı ilk başta ! Ama şimdi bakın; normalde günlüğüme karalayacağım bu yazıyı bile paylaşabiliyorum sizinle…
Hiçbir şeye çok takılmamak lazım, ne geçmişe, ne geleceğe..O yüzden şimdi ben, salonun ortasındaki kendi yarattığım küçük tabura geri dönüyorum. Madiba’nın karnını kaşıyacağım, Ege’yi gıdıklayacağım ve Duman’ın gıdısına yumulayacağım…
Kategoriler:Genel